Soru şu olmalı bence ...
İman etmiş bir adam HZ. Peygamberi nasıl bilebilir ?
Eğer sahabe gibi biliyorum derse bu mantıksal safsatadır ...
O zaman zihnin 4 halinde bahsetmek kaçınılmazdır ..
1- Ben HZ: Peygamberi "İdraki hissi" olarak biliyorum demek için bakın klasik mantıkta nelerin zorunlu olarak bir arada bulunması gerekir ...
a)önce Hz. Peygamber ile ben aynı mekanda bulunmamız gerekir ...Yani huzurda hazır bulunma durumu ve onun maddi yapısını görmem,ellemem,omuzuna dokunuyor olmam, tokalaşmam gerekir. ...
Hani genel kurallarda hazirun cetvelleri vardır ...Onu imzalayan kat maliki veya vekaletle oy kullanan veya kiracı ben toplantıda orada bulundum orada fiziki olarak vardım.Diğer insanlarda fiziki olarak oradaydı.
Onlar bana fiziki olarak ,ben onlar fiziki olarak dokundum .
Onları bizzat canlı olarak beş duyum ile gördüm, işittim, elledim veya bu imkanım vardı ..
Yani hem onlar ve hem ben maddi olarak oradaydık (huzurda) ...Ve her birimiz tekil varlık olarak Hazirun cetveli ayrı ayrı şahıs olarak imzaladık .. ...
2-Ben peygamberi idraki hayali olarak biliyorum ...Fakat bu bilişte bir önce ki idraki hissi durumunda ki belli şartlar ortada yok ...
oda şudur ...
HZ.Peygamber o an maddi olarak huzurda değil ,yani aynı mekanda değiliz ...
O an yok ..bir gün evvel onunla buluştuğumuz gibi değil .Bahsettiğim anda yok ...
HZ Peygamber dediğimde zihnimde maddi olarak huzurda bulunmuş birinden bahsetmiyorum ..
Onu zihnimde hayal ediyorum .
Fakat zihnimdeki hayalde,önceden kesin bildiğim bilgiler var aslında yani onun Ahmet'ten Mehmet'ten ayırt edebiliyorum zihnim bunu biliyor ...
Beş kişiyi bir arada görsem ve içlerinde HZ.Peygamber olsa onu bulup çıkartıyorum .
Onun fiziki yapısını, göz rengini saçlarını,ses tonun biliyorum.Onu önceden kesin olarak beş duyum ile belirlediğim için fiziki özelliklerini keisn olarak biliyorum Canlı olarak şahit oldum .Fakat o an yok ..ama zihnimde hemen onun maddi fiziki yapısı beliriyor.
Hayal edebiliyorum ..
İşte bu durum İdraki hayaldir ..
3-Bir 3.İdrak etme durumu ...
İdraki vehmi ...
Yani maddi özeliklerini yani fiziki yapısını da attık onlar zihnimde yok .Boyu ,göz rengi ,ses tonu saçı bunları beş duyum ile ne geçmişte ne şimdi bilmiyorum ve onunla hiç aynı huzurda da mekanda bulunmadık,huzurda bulunma hali de yok ...Sadece zihnim vehmediyor .Bu olabilir diyorum şöyle bir ses tonu olabilir diyorum ,saçı şöyle,boyu posu şöyle olabilir diyorum ...
Fakat tekil olarak onu düşünüyorum .Yani insanlar demem gibi değil .Hangi insan sorusu akla gelir .Ahmet mi, Mehmet mi, Hasan mı ?HZ Muhammet diyorum tekil olarak onun varlığından bahsediyorum. Bahse konu varlık tekil bir şahsiyet olarak vehmediyorum ...
4-Şimdi son idrak meselesi olan idraki akli ...
Artık ortada ;
Maddi şart yok, huzurda bulunmak yok, tekil olarak bahsettiğim biri de yok.Peygamberler diyorum .Kim onlar hangi Peygamber ?Hz Muhammet demedim. Hz İsa, Musa demedim ...Tekil olarak bir varlık yok zihnimde ,sadece Akli olarak idrak ediyorum ...
Bu kadar uzun yazmamın sebebi sadece bir soru sormak ve eğer bu uzun yazıyı okuyan varsa ondan bir cevap almak için Gemlikte bir cuma (aslında bir çok cuma ve vaazlarında aynı şeyi yaparlar ya neyse )şöyle demişti ..
"BİR GÜN EFENDİMİZ YOLDA GİDERKEN BİR ÇOCUK GÖRDÜ (...)"
İşte bu anlatıdaki vaaz efendinin; HZ Peygamber ve olayın geçtiği mekan ve o çocuk zihnin de idrak ettiği durum nedir ?
Hissettiği peygamber mi ?
Hayal ettiği bir peygamber mi ?
Vehmettiği bir peygamber mi ?