Uzun zamandır anlatmaya çalıştığımız aslında şu idi ...
Osmanlı bakiyesi bir Türkiye ,Osmanlının yıkılma sürecinde etkin rol oynayan iki ana
damarı da ithal etmişti ...
Bunlardan biri Bürokrasi sınıfı idi, bir ikincisi üretim
ilişkisi içindeki Toprağın mülkiyeti meselesi idi .. .
Rahmetli İdris Küçük Ömer'inde belirttiği gibi asıl üretim aracı olan Toprak Allah adına
padişaha aitti.
Osmanlının kapitalizme geçemeyişi ,fetih karakterli ekonomik yapısı şüphesiz 16 yüzyılın sonlarına kadar müthiş başarı göstermişti
...
Fakat emekçi üretim gücü reaya, imalat işçisi, lonca zanaatkârlarının
elde ettiği üründen asgari bir gelir seviyesinin üstünde bir gelir elde etmek
artık imkansız hale gelmişti ...
Artan nüfus ve tarımda
azalan getiri (randıman düşüklüğü )bunu açıklamaya kafidir aslında ...
Osmanlı ,yıkılışı ve elde kalan son toprak parçasının
korunması ve ulus devlet kuramı kaçınılmazdı ...
Sorun, Osmanlıdan tevarüs etmiş çok parçalı yapı olan
milletler sistemini nasıl homojen hala
getirileceği idi ...
Toplumsal gerçeklik tek parça ve tek hakim paradigma üstüne kurulabilir miydi ?
Olması gerekenler meşru ve akılcıydı ...
Çünkü ilk Türkçülük akımı içinde kimler yoktu ki ...
Mesela;Nazım Hikmetin dedesi Mustafa Celalettin paşa "Türk" değildi .Osmanlıya sığınmış
ve sonradan Müslüman olmuş biriydi.
Mesela ;Bursa da ki Ünlü tiyatro ya ismini veren Ahmet Vefik Paşa Bulgar mebusu idi ..
Mesela;Kamus-i Türkün
yazarı Şemsettin Sami Arnavut tu ..
Mesela Ömer Seyfettin - Ahmet Hikmet müftü oğlu ,Çerkez'di
..
Mesela Ziya Gökalp Kürt'tü
Mesela :Sami Kohen'in dedesi Moris Kohen (Tekin Alp
)iktisadi Türkçülüğün kurucusu Yahudi
idi ..
Özetle ilk Türkçülük akımı Etnisite üzerinde değil
yurttaşlık üzerinden bir ölçüde tanımlanıyordu ...
Bu süreç Kemalizm'in müdahalesi ile farklı bir noktaya
evrildi ...
1924 te yapılan Vasıf beyin eğitim bakanlığı sırasında
yapılan düzenlemeler çok önemliydi .
Pedagojik ve ideolojik endoktrinasyona dayalı bu eğitim,tebaadan
vatandaşlığı geçiş projesiydi ...
Ülkücülerin bilmediği MHP nin hiç bilmediği bir ayrıntıya
gelelim ...
Yeniden icat edilen Türk tarihi özcü ulus anlayışına evrildiği
tarih 1926 dan itibaren başlar ...
Artık Kemalizm TÜRKLÜĞÜ
Organik/genetik bir topluluğun adıdır .Nitekim Mithat Sadullah'ın Yurt
bilgisinde ortaya Koyduğu MİLLET tanımı :
"Bizim milletimiz ,Türk milletidir .Aynı soydan gelen
ve aynı lisanı konuşan ,aynı adetlere tabi olan insan kümeleri ne millet adı
verilir "../Yurt bilgisi ,İlk mektep Dördüncü sınıf Kitaphaneyi Hilmi
/1927-1928 İstanbul /
Çünkü Kemalist Ulusçu
paradigma ,EĞİTİMCİLER ELİYLE BAŞKA VERİLERİ DE ORTAYA KOYMAKTA ...
Burada detayına
giremediğim mesela Mithat Sadullahın Yurt bilgisi /1927 -1928 / endoktrinasyon
çalışmaları kültür hizmeti olarak sahne alır ...
Özetle ;hakim Kemalist paradigma salt bir Kemalist
devletten ULUS yaratırken iktisadi
ilişkiler deki üretim güçlerinin ne olduğunu da düşünelim ...
Yani hiç bir siyasi organizasyon ekonomik ve iktisadi
olgudan bağımsız değildir ...
Yani Kemalist paradigma heterojen olan milletler sisteminden
tek tip TÜRK toplumu yaratırken sermaye temerküzü gerçekleşmemiş azınlık mallarına el koyarak sermaye transferi
ve Osmanlıdan tevarüs etmiş ayrıcalıklı
bürokrasi sınıfı (tümden bürokrasi ve silahlı bürokrasi başta )Israrla üretim
araçları içinde ki İKTİDARIN dağıtımcı rolünde hep baş aktör olarak sahne aldı
...
Tüm darbeler ,Muhtıralar aslında bu İktidar nimetinin
oligarşi dediğimiz ,meslek örgütleri ,sendikalar ,bürokrasi sınıfı aracılığı
ile Seçkinci sınıfa aktarılması ve iktidara BERAT ÖZİPEĞİN DEDİĞİ Gibi KENAR
MAHALLE ÇOCUKLARININ YAKLAŞMAMASI İDİ ... 

Çünkü devletin, millet adına tek sahibi bu seçkinci
KEMALİST SINIF VE ONUN İŞBİRLİKÇİLERİ İDİ ...
Bu yüzden salt JAKOBEN CUMHURİYET , ANAYASAL DEMOKRATİK LİBERAL CUMHURİYETE bir türlü geçemedi ...
Kıbrıs sorunundan ,azınlık mallarının yağmalanması ve yerli Milli burjuvazi denilen devlet eliyle ekonomik kaynak transferi ile gerçekleştirilen YAĞMA EKONOMİSİ hiç bir zaman özel ailelerin ve çıkar gruplarının dışında geniş HALK KESİMLERİNE ulaşamadı ...
Bu sistem arkaik di ...
Bu sistemi koruyup kollayan ve Kemalist rejimin ceberut yapısını ayakta tutmaya çalışan ATATÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ VE TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ İLE SİYASİ PARTİLERİ (CHP VE MHP)sürekli kutsal devleti ayakta tuttu ..
Milliyetçi gençler kullanıldı ...
Bu düzeni mutlak olmasa da nispi değiştirmeye aday iki siyaset kurumu ve lideri çıktı ...
Biri ANAP'LI ÖZAL, bir diğeri ERDOĞAN ve AKP ...
ERBAKANİZİM MAĞDUR OLMAK LA BİRLİKTE DÜZENİ DEĞİŞTİRMEKTEN ZİYADE SİLAHLI BÜROKRASİ İLE İYİ GEÇİNEN DAĞITIMCI İKTİDAR MODELİNE AYAK UYDURUYORDU ...
(KİT' LERE KENDİNDEN OLANLARI YERLEŞTİRMEK ,AZOT SANAYİ SUNĞİPEK YAŞADIĞIM YERİN TİPİK İKİ ÖRNEĞİ )
İlk kez Kemalizm kendine ciddi rakip olarak "AKP" yi gördü .
"ERDOĞAN" muhtar bile olmamalıydı ...
KEMALİZM TÜM KURUMLARI İLE İKTİDAR MÜCADELESİNİ SÜRDÜRMEK İÇİN HER YOLA BAŞ VURDU ...
SON SEÇİMLER TAM BİR TURNUSOL SOL KAĞIDI ...
Tam bir sosyal deney ...
inşallah BU FIRSATI AKP KAÇIRMAZ ..
50 milyon yoksula giden değişim anap ve akp ... değişmesek daha iyiydi
YanıtlaSil