Tüm kolektivistlerin (sosyalist,na syonalist,islamistler) işlerin e gelmedikleri için anlamadıkları hadise şudur...
"Devlet" nedir sorusuna verdikleri cevap da hiç dürüst davranmamışlardır...
Sürekli gerçeği saklamışlardır.
Çünkü "devlet"doğası gereği içinde "şiddet"'i ve egemenlik barındıran organizasyondur...
Devlet bu egemenlik hakkını,kimseye devretmek istemez...
Devletin kutsallık hiyerarşisindeki en büyük rakibi DİNDİR...
Ya dini yok eder(sosyalizm)
Ya dini kendi emrinde "devletleştirir" ( laisizm- Kemalizm)
Devlet özetle kendine rakip olan bir "DİN"istemez...
Burada; DİNİN Devletleşmesinde anlaşılan bir ikinci yorum...
Devletçi şeckinlerin " dinin" belirli mezhebi yorumlarını tek hakikat olarak merkeze almaları ve fıkhi usulde tek "şer'i" kuralı uygulaması da aynı şeydir...
(ör.İran-Şiilik.Türki ye ;Sünnilik,Suud;selefilik )
Çünkü Allah'ın ne dediğinden ziyade, yönetici sınıfların "islamı" merkeze alıp aslında kendi görüşlerini İSLAMA söyletmeleridir.
Bu gün Türkiye de Kurban konusundan,Diyanetin her resmi söylemini DİN kabul eden, Kandil kutlamalarından, camilerdeki bir çok uygulamaya akletmeden onay veren ulema ;başta baş örtüsü özgürlüğü olmak üzere Dini ve Dindarlığı PATOLOJİK vakıa olarak görme ve gösterme gayreti içinde olan LAİKLİKTEN ziyade LAİSİST/LAİKÇİ/ laisizm,KEMALİST ideoloji ve seçkinleri..
Konumuz politik teoloji idi...
Carl Schmitt:
Politik teolojiyi aktüalize eden siyaset felsefecisidir...
Ona göre DEVLET kutsallık sıralanaşında En başta dır.
Reel ve politik olan ;ahlaki olana göre daha anlamlı ve öncedir...
Yani "Kendin de "bulunan "iyi" amaç" tüm araçları meşru kılar...
Bir başka ifade ile...
"iyi amaç"Devletin faydası ise (?) her yol mubahtır...
Devlet "ahlaki"olan hiç bir şeye uymak zorunda değildir...
Vede DEVLET Tanrısal olanın yerine geçen bir kurumdur...
." Artık devlet metafizik bir kurumdur. Tıpkı Tanrı’nın doğaya yasalar yerleştirmesi gibi devlet de topluma yasalar koyar ve teolojik algıda Tanrı’nın sağladığı ve teminatı olduğu doğal düzeni, seküler modern siyasi algıda devlet temin eder. Ve nasıl ki Tanrı mucize yolu ile doğal yasayı askıya alıyorsa; devlette olağan üstü hale “karar” vererek yasayı askıya alabilir"
(alıntı)
Çünkü ;
Schmitt’'e göre “egemen olmak, istisna olana karar vermek demektir.”
İşkence,cinayet,adaletsizlik,ve her türlü kötülüğü de yapabilir...
SONUÇ:Devletin; değişimini ve dönüşümünü isteyenler ve istemeyenlerin egemenlik kavgasına tanık olmaktayız...
Tanrının yerine geçmek isteyen bir DEVLET
ile Gücü SINIRLANDIRILMIŞ,hesap veren Bir DEVLET...
Kolektivistler bunu hiç istemezler...
Kemalizmi yıkıp yerine sosyalist veya başka otoriter(Teokratik) Devlet'i arzu edenlerde sonunda Allah'ın İnsanlara bıraktığı, yönetme ve yönetilme serbesti sine ( Alanına) müdahale ederek,
POLİTİK TEOLOJİNİN değişik versiyonunu gündeme getirirler...
Devletin kutsallık hiyerarşisindeki en büyük rakibi DİNDİR...
Ya dini yok eder(sosyalizm)
Ya dini kendi emrinde "devletleştirir" ( laisizm- Kemalizm)
Devlet özetle kendine rakip olan bir "DİN"istemez...
Burada; DİNİN Devletleşmesinde anlaşılan bir ikinci yorum...
Devletçi şeckinlerin " dinin" belirli mezhebi yorumlarını tek hakikat olarak merkeze almaları ve fıkhi usulde tek "şer'i" kuralı uygulaması da aynı şeydir...
(ör.İran-Şiilik.Türki
Çünkü Allah'ın ne dediğinden ziyade, yönetici sınıfların "islamı" merkeze alıp aslında kendi görüşlerini İSLAMA söyletmeleridir.
Bu gün Türkiye de Kurban konusundan,Diyanetin her resmi söylemini DİN kabul eden, Kandil kutlamalarından, camilerdeki bir çok uygulamaya akletmeden onay veren ulema ;başta baş örtüsü özgürlüğü olmak üzere Dini ve Dindarlığı PATOLOJİK vakıa olarak görme ve gösterme gayreti içinde olan LAİKLİKTEN ziyade LAİSİST/LAİKÇİ/ laisizm,KEMALİST ideoloji ve seçkinleri..
Konumuz politik teoloji idi...
Carl Schmitt:
Politik teolojiyi aktüalize eden siyaset felsefecisidir...
Ona göre DEVLET kutsallık sıralanaşında En başta dır.
Reel ve politik olan ;ahlaki olana göre daha anlamlı ve öncedir...
Yani "Kendin de "bulunan "iyi" amaç" tüm araçları meşru kılar...
Bir başka ifade ile...
"iyi amaç"Devletin faydası ise (?) her yol mubahtır...
Devlet "ahlaki"olan hiç bir şeye uymak zorunda değildir...
Vede DEVLET Tanrısal olanın yerine geçen bir kurumdur...
." Artık devlet metafizik bir kurumdur. Tıpkı Tanrı’nın doğaya yasalar yerleştirmesi gibi devlet de topluma yasalar koyar ve teolojik algıda Tanrı’nın sağladığı ve teminatı olduğu doğal düzeni, seküler modern siyasi algıda devlet temin eder. Ve nasıl ki Tanrı mucize yolu ile doğal yasayı askıya alıyorsa; devlette olağan üstü hale “karar” vererek yasayı askıya alabilir"
(alıntı)
Çünkü ;
Schmitt’'e göre “egemen olmak, istisna olana karar vermek demektir.”
İşkence,cinayet,adaletsizlik,ve
SONUÇ:Devletin; değişimini ve dönüşümünü isteyenler ve istemeyenlerin egemenlik kavgasına tanık olmaktayız...
Tanrının yerine geçmek isteyen bir DEVLET
ile Gücü SINIRLANDIRILMIŞ,hesap veren Bir DEVLET...
Kolektivistler bunu hiç istemezler...
Kemalizmi yıkıp yerine sosyalist veya başka otoriter(Teokratik) Devlet'i arzu edenlerde sonunda Allah'ın İnsanlara bıraktığı, yönetme ve yönetilme serbesti sine ( Alanına) müdahale ederek,
POLİTİK TEOLOJİNİN değişik versiyonunu gündeme getirirler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder