Timur Kuran ORTA DOĞU DA VE
İSLAM COĞRAFYASINDA az gelişmişliğin ve fakirliğin nedenleri izah ederken iktisat tarihçiliğinden doyurucu örnekler verir ...
Uzun makalesinde tarihsel
sürecin derin analizi vardır ...Ona göre sebep sonuç ilişkisinden bağımsız sömürünün
, sefaletin ve fakirliğin mümkünatı yoktur ...
Timur Kuran neden Müslüman
ülkelerde ticaretin , şirketlerin gelişmediğini ,muhasebe sistemin neden çok
geç oluştuğunu iş mahkemelerinden sosyal güvenlik mevzuatı, vergi mahkemelerine
kadar bir çok kurumun oluşmamasının nedenleri sorgular ...
Ve fıkhın statik yapısına yoğun eleştiri getirir ...
Sermaye temerküzünün
gerçekleşmemesinin asıl nedeni olarak miras paylaşımı olarak görür.
Çok eşlilik ve mirasa
katılan bu eşlerden oluşan kız mirasçıların erkeğe oranla düşük pay alması
sonucu en gelişmiş ticari ortaklıklarının kısa ömürlü olduğun ispatlar ...
Çünkü mirasçılar paylarını
alıp ortaklıktan ayrılır ve şirket biter ...
Ve en önemlisi devlet denilen kavramın ,imparatorluklar, padişahlıklar eliyle keyfi
olarak sermaye ye mala mülke el koyacağı endişesini taşıyan müteşebbisin Vakıf
kurma yoluna gittiğini ve bu yoldan malını mülkünü ve mirasçısının geçimini
garanti altına aldığının siyasi ve iktisadi analizini yapar ...
İslamizim ise derin analizlerin peşinde değildir ...
Seyit Kutup dahil Marxsist
felsefeye tam bağlı kalmasa da onun ideal devlet formu devrimci yoldur ...
Devlet İbn Haldun'a göre
asabiyetle kurulur ancak sonraki aşaması yaşaması, farklı bir şeye bağlıdır ...
İlk başta sebep asabiyeti
olarak İSLAM lafzı kutsal değer olarak uğrunda savaşılacak bir üst değerdir
ama, devlet kurulduktan sonra ne tip bir sistemle bu işin yürütüleceği meçhuldür..
Bu yüzden Seyyit kutbun mücadele metodu aslında çok sorunludur ...
Seyit Kutbun o meşhur
yoldaki işaretleri "Sosyal adaleti,toplumsal birliği,Batıya karşı
mücadeleyi vs. simgeleyen ,devlet olmuştur.Bununla birlikte böyle bir devlet
anlayışının ancak devrim yoluyla,ve seçkinci bir öncü grupla ulaşılabilirdi.Bu
düşünceyi özel olarak işleyen Seyyid Kutup'un öncü bir devrimci grubun rolü
üzerinde duran YOLDAKİ İŞARETLER adlı eseri,LENİNİN öncü proleteryasının
müslüman bir öncü grupla İKAME ETME ÇABASI OLARAK GÖRÜLMEKTEDİR. " İSLAM
VE DEMOKRASİ/İSLAMİYAT/NİSAN-HAZİRAN 1999 SAYISI sh/72-73..
Aynı ütopya Ali Şeriati
içinde geçerlidir ...Bir ütopyacı olarak Şeriati, Seyyit Kutuptan çok farklıdır
...
O Allahperest sosyalisttir
aslında ...
Tespitleri,
önermeleri,çıkarımları soyut tur ...
Derin analizlere hiç ihtiyaç duymaz ...
Onun
için de mekanik bir kurgu vardır .
Kurandan çıkarttığı kavramları Marxsist teori
ile buluşturur ...
Bugünün İslamist'i bu yüzyılda hala bu illüzyonu rahatlıkla kitleleri
endoktrine etmek için kullanır ...
Salt slogan, klişe ve ezber
ama çok etkilidir ...
Ali Şeriati merhum,;
sınıflı toplumu açıklarken 3 boyutlu egemenler sistemi olarak ortaya koyar ve
Kuran’i kavramlar la açıklar. Buna göre militarizm, klerizm ve
kapitalizm(Firavni, Bel’ami, Karuni) kavramları ile açıklar ve bunların 3 başlı
yılan olarak topluma düştüğünü söyler.Ona göre İslam Peygamberinin 1400 yıl
önce kurmaya çalıştığı sınıfsız toplumdur.Çünkü sınıflı toplumlarda zorunlu
olarak efendi-köle
(Mustaz’af-Müstekbir)ilişkisi kaçınılmazdır.
(Mustaz’af-Müstekbir)ilişkisi kaçınılmazdır.
Bu salt slogan olarak ret
edilmesi mümkün olmayan ama çağcıl devlet ve siyaset felsefesi içinde ve
özellikle iktisat teorisi içinde hiç bir yere tekabül etmeyen kuru ham
çıkarımdır ...
Müslümanın ham hayalidir ..
Marxs;İnsanlık tarihini
sınıflar arası ekonomik çıkar amaçlı savaşlar tarihi olarak anlamıştır ve
iddiasını bu yönde sürdürür ...
Marxs'a göre bu tarihsel
yasaydı (tarihsel determinizm /tarihsicilik).Ve bu yasa mutlaktı ...
Ve ona göre
emekçi ve kapitalist arasındaki (sadece iki sınıf) bu sınıf savaşı sonunda
mutlak devrimi getirecekti ...
Bunun içinde Silahlı
mücadele ve şiddet olmalıydı ...
Bu gün gerekse Türkiye de
gerekse tüm dünyada gerekse İslam coğrafyasında silah lı mücadelenin hangi
fraksiyon olursa olsun ana kaynağı bu dur .. .
İslamizim
için hiç sorgulanmamış olan devrimci Şiddet, yönetim olarak krallık, padişahlık, halifelik , sultanlık,sadece DEMOKRASİ için sorgulanmıştır ...
Ve DEMOKRASİ KAFİR SİSTEMDİR DEVRİMCİ YOLLA BASTIRILABİLİR VE YOK EDİLEBİLİR..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder